bodrum eskort silifke escort pozcu escort mut escort mezitli escort kızkalesi escort

Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort Ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Beşiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gaziantep escort Halkalı escort İstanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kartal escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Kocaeli escort Kurtköy escort Maltepe escort Malatya escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Samsun escort Şirievler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort

"Kara Pazartesi" Geride Kaldı mı? - Para Piyasası
  • ALTIN (TL/GR)
    2.496,26
    % 0,50
  • AMERIKAN DOLARI
    32,5038
    % 0,08
  • € EURO
    34,7826
    % -0,12
  • £ POUND
    40,2943
    % -1,04
  • ¥ YUAN
    4,5009
    % 0,12
  • РУБ RUBLE
    0,3457
    % -0,21
  • /TL
    %
  • BIST 100
    %

“Kara Pazartesi” Geride Kaldı mı?

EN’lerin Haftası

Covid-19 virüsü kaynaklı salgının, sermaye piyasalarında şimdiye kadar en yoğun hissedildiği haftayı geride bıraktık. Geçen hafta da bu cümle ile başlamıştık, demek ki işler daha da kötüye gidiyor.

Haberlerde sürekli en’ler var: Altın 2012’den beri en yüksek seviyesinde. ABD 10 yıllık tahvil getirisi tarihî en düşük seviyede. Petrol, Körfez Savaşı’ndan beri en düşük yerde. Vix endeksi en yüksek…

Bu tür tespitler hem doğru hem de habercilik değeri taşıyor. Ama belki de farkında olmadan küresel anlamda güçlü bir algı yaratıyorlar.

Zaten asıl mesele de bu.

Post-Truth Çağı’nda Algının Gücü

İçinde bulunduğumuz zamana “Post-Truth Çağı” deniyor, belki duyanlarınız vardır. “Gerçek ötesi”, “gerçekten öte” olarak çevirebiliriz. Kısaca escort Bursa whatsapp gerçeğin veya doğru bilginin anlamını yitirdiği, insanların bu gerçekleri nasıl görmek istiyorsa öyle gördükleri ve algı’nın gerçeğin önüne geçtiği (“Perception beats reality” desek olur mu?) bir dönemde yaşıyoruz.

Dolayısıyla bildikleriniz ya da bildiğinizi sandıklarınız değil sizi dinleyenlerin, takipçilerin, piyasa oyuncularının, devlet başkanlarının ve kitlelerin bu gerçeklerden ne anladığı, bir bakıma anlamak istedikleri, önemli.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir yılda trafik kazalarından ölen insan sayısı ortalama 1,25 milyon. Bu hesapla günde ortalama 3 bin 287 insan trafik kazaları sonucu hayatını kaybediyor. Ama kimse bu sayıları görüp “Bu 3 bin 287 insandan biri de ben olabilirim, bugün işe arabayla değil toplu ulaşımla gideyim.” demiyor.

Yaklaşık 100 gündür dünya gündemini işgal eden Covid-19 virüsü sebebiyle ölen insan sayısı ise 4 bin 26. Trafik kazaları sebebiyle 1 günde ölenlerin biraz üzerinde. Ama ya sonuçları?

İnsanlar virüs sebebiyle toplu ulaşım bile kullanmıyor, şirketler çalışanlarına evden çalışmalarını ya da işe gelmemelerini salık veriyor, tatil planları iptal ediliyor, uzun yolculuklar uçak ile değil de özel araçlarla mı yapılsın diye evlerde tartışılıyor; en azından bizim evde.

Oysa 2009’daki domuz gribinde 200 bin insan, 2012 MERS salgınında her 3 hastadan biri hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin yakınlarından başka bunları hatırlayan bile yok.

Post-Truth Çağı adının hakkını veriyor; gelişen sosyal medya araçları ve akıllı telefonlarla tüm gerçekler hızlı, anlık, yalanlarla karışık, abartılı, korkunç ve ekstra gerçek ya da sahte olarak servis ediliyor; servis edilmeyen tek şey gerçeğin kendisi.

Piyasalar açısından ise durum çok daha vahim. Avrupa’da veba dönemlerine benzer korku senaryoları dolaşıyor, İtalya’dan başlayan korku dalgası çok daha hızlı yayılıyor. Orta Doğu’da krizin merkezi ise İran, sayı her geçen gün artmakla birlikte asıl artış gösteren ölü sayısı.

Korku, hastalıktan daha hızlı yayılıyor.

Küresel bağlamda ise tedarik zincirlerinin ciddi zarar görebileceği ve aksayabileceği “en kötü hareket tarzları” üzerine kafa yoruyor karar vericiler.

Hep söylediğimiz bir söz var, patenti bizde: Sağlık en büyük sermayedir ve portföyünüzdeki diğer varlıklar, sağlık olmadan değersizdir.

Halk sağlığını korumak ve idame etmek ise ulusal güvenlikten, sosyal devlet ilkesine kadar pek çok konuda devletlerin birincil öncelikleri arasında. Ama devletlerin bir başka görevi de toplumsal bazda oluşabilecek panik ve ileri aşamada kaos ortamına fırsat vermemektir.

Kişisel koruyucu güvenlik tedbirlerine azami dikkat etmenizi bir kere daha tavsiye ediyor, gerçeğin algıdan hep önde olması gerektiğini hatırlatıyoruz.

Piyasalara da bir göz atalım.

Piyasalarda Genel Durum

Küresel çapta endekslerde kayıplar akıl almaz seviyelere gelmişken bir de üstüne geçtiğimiz hafta başlayan ve petrol fiyatları bağlamında ortaya çıkan Rusya-Suudi Arabistan krizi çıktı.

Esasen sorun şu: Virüs nedeniyle meydana gelebilecek talep sıkıntısını asgari seviyeye indirmek için fiyatlarda ayarlamaya gidilmesi konusunda iki taraf anlaşamadı.

Tabii konu sadece bu iki ülke değil; Suudi Arabistan denince hemen akla ABD gelmeli. Obama yönetimi zamanında petrol fiyatları üzerinde yaratılan baskı ile Rusya’nın ekonomisinin nasıl eritildiği ve Ruble’nin Dolar karşısında nasıl değersizleştiği gelmeli akla. Oyunun ikinci perdesi oynanıyor ama piyasaların uğraştığı koronavirüs belası sebebiyle sonuçları katlamalı oluyor; ortaya yeni bir “mükemmel fırtına” çıktı, adı da “Kara Pazartesi” oldu.

Turizm açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden olan İtalya’daki bu gelişmeler rezervasyon dönemi olması açısından zaten resesyon korkusu yaşayan Avrupa’yı uçuruma itiyor. Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in dün basın toplantısında şirketlere gerektiği kadar destek verileceğine yönelik açıklamaları sonrası Euro’nun yukarı yönlü hareketi takip ediliyor. Böyle anlarda liderlerin önleyici ve kriz sonrası açıklamalarında, piyasa en küçük destek mesajına bile aç oluyor. Bu gelişmelere rağmen dün Stoxx 600 endeksinde kayıplar yüzde 7’i buldu.

Öte yandan virüsün etkilerinin, 2019 itibarıyla Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştirdiği Avrupa’da yayılım göstermesi dış ticaret ve cari açık noktalarında 2020 için elimizi zorlamaya başlayacak. 

ABD piyasaları Aralık 2018 sonrası en büyük düşüşü geçtiğimiz hafta gördü. S&P 500, Nasdaq 100, Dow Jones, NYSE endekslerinde haftalık kayıplar yüzde 13’ü geçti. Kara Pazartesi’nin ise endekslere etkisi yüzde 6-7 idi. Şu an endeksler Haziran 2019’da Çin’le anlaşılacağı haberi ile başlayan rallinin başladığı döneme geri geldiler.

ABD’de vaka sayısında artış devam ediyor. Virüs için geliştirilen testin yeterince yaygınlaştırılamaması ve halkta başlayan panik havası en büyük zorluklar olarak karşımıza çıkıyor. Başkan Trump’ın bu akşam Şansölye Merkel’in beyanlarına benzer, piyasa dostu açıklamalar yapması bekleniyor.

Çin’in aşırı borçluluğu risk faktörü olmaya devam ediyor, yavaşlayan ekonomi, 2020 için beklenen büyüme rakamlarına ulaşmayı imkânsız hâle getireceğe benziyor. Yüz güldüren tek gelişme virüsün Çin özelinde büyük oranda kontrol altına alınması ve vaka sayısındaki artışın ivmesini kaybetmesi.

Küresel çapta vaka sayısı 120 bine yaklaşırken ölü sayısı 4026.

Rusya-Suudi Arabistan çekişmesinden nasibini alan petrolde dün yüzde 20’yi aşan kayıplar gözlemledik. Bu durum şirket bilançolarına ve enerji ithali bazlı cari açık veren Türkiye gibi ülkeler için çok olumlu bir gelişme olsa da genel anlamda tedarik kanalları ile panik havasına katkı sağlayan bu tip bir haber akışı küresel konjonktürü daha vahim bir hale getirdi. Yılın ilk haftasında 69 doları, Şubat’ın ikinci haftasında 59 doları gören Brent, kriz sonrası an itibarıyla 35, WTI petrolü 32 dolar.

Bu düşüş başta OPEC ülkeleri olmak üzere petrol ve türevlerinden gelir elde eden ülkelerin ihracat rakamlarını doğrudan etkileyecek, kaya petrolü ile dünyada petrol üretiminde en üst sıralara gelen ABD’yi de vuracaktır.

Küresel resesyonun ayak sesleri duyulmaya başlanıyor, umarız teğet geçer.

Gündemde Altın ve Dolar Var

Olumsuz haber akışından olumlu etkilenen yatırım aracımız ons altın 1661 dolar seviyesinde. Hisse senetlerinde meydana gelen büyük düşüşler sonucunda talep edilen teminat tamamlama çağrıları nedeniyle geri çekilme yaşayan ons altın, şimdi de düşen petrol fiyatlarının enflasyonu baskılayacağı korkusuyla sakin seyrediyor. Normal şartlarda çok daha yukarı yönlü bir hareket beklenebilirken bu yatay seyir takip edilmeli. Likidite sıkıntısı altını da vuruyor.

Merkez bankalarının genişlemeci para politikaları sebebiyle modasının geçebileceğini düşündüğümüz altın, yükselmek için kendisine her daim bir sebep bulabiliyor. Yine de ağırlık arttırmak için güçlü bir neden görmüyoruz.

Belirsizlikten altının nemalanacağını bir kez daha belirtelim. Portföyde mutlaka olmalı.

Özellikle Trump’ın korumacı politikaları sonucunda dış ticaret açığını kapatmak için cesur adımlarının ardından gelen gevşeme ile dolar endeksi 95,58’e kadar geldi. (3 hafta önce 99,89)

TL, diğer gelişmekte olan ülke para birimleriyle birlikte 2 haftadır Dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. An itibarıyla 6,11 test ediliyor. TCMB’nin önümüzdeki dönemde yapacağı faiz indirim/indirimlerinin kurda bu aşamadan sonra sert tepkiler uyandıracağı kanaatindeyiz. Dolar/TL’de 6,07 desteği takip edilmeli.

FED’in ve diğer majör merkez bankalarının virüs ve petrol krizi kaynaklı ciddi adımlar atacağını bekliyoruz. Zira her büyük-küçük krizde piyasa, merkez bankalarının dolayısıyla halkın cebine bakar oldu, bunu da çokça eleştirilen neoliberal ekonomik modelin belki de en zayıf/zavallı noktası olarak dikkatinize sunuyoruz.

Bu akşam Başkan Trump’ın gelişmeler ile ilgili açıklama yapması bekleniyor. Dün de Merkel’in açıklamaları gelmişti. Geçtiğimiz günlerde de gördük; koronavirüs vaka sayısındaki artış piyasaları sert vurduğu günleri takip eden bir ya da iki gün içinde liderler bu tip açıklamalar yapıyor.

Söz gelimi Trump, iki hafta önce sert satış dalgasından sonra aşının bulunabileceğini, bahar gelince virüsün güç kaybedeceğini açıklamış, ilaç firmaları CEO’ları ile toplantı yapmıştı. Oysa bu iyimser temennilerin etkisi iki gün sürdü. Vaka sayısındaki artış, açıklamalardan iz dahi bırakmadı.

Benzer şekilde dün meydana gelen çöküşten sonra gelen açıklamaların piyasaları olumlu etkilediğini sabahtan itibaren takip ediyoruz, ABD endekslerinin vadelilerinde yükselişler yüzde 3’e yaklaştı.

Ancak somut adımlarla desteklenmedikçe lafla peynir gemisi yürümüyor, piyasa virüs etkisinde seyrine devam ediyor. Olası bir FED müdahalesi açısından şu anki seviyelerin orta vadede alım için cazip olduğunu belirtmekte fayda var.

ABD’de Seçimler ve Önemli Gelişmeler

ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri için ön seçim sonuçları açıklanmaya devam ediyor. ABD’de başkanlık yarışı devam ederken, resim belirginleşmeye başlıyor. Öncelikle Demokratlarda aday sayısı kanaatimizce 2’ye indi: Biden ve Sanders. Elizabeth Warren’ın yarıştan çekildiğini ama destek için bir isim zikretmediğini belirtelim.

Demokratlar açısından halledilmesi gereken bir mesele var: Öyle ki Sanders ve destekçilerinin parti içindeki kurulu düzeni/müesses nizamı tehdit ettiğini, partiyi sola çektiğini, bu durumda Trump’a karşı ılımlıların oyunu alamayacağını savunan ve dolayısıyla seçimi kaybetmeye neden olacağı görüşünde olanların sayısı artıyor. Ülkemizdeki çekişmelere ne kadar benziyor değil mi?

Öte yandan Biden ve destekçileri Trump’a karşı ancak Biden gibi önceden başkan yardımcılığı yapmış, ılımlı bir Demokrat’ın mücadele edebileceğini, partinin aşırı sol uçlarını ve komünistleri törpülemesi gerektiğini savunuyorlar. ” ‘Büyük kötüyü’ yenmek için iç çekişmeleri bir kenara bırakalım, birleşelim” minvalinde çağrılar yapılıyor, ortanın solunda birleşmek istiyorlar.

Bir yanda sistemin kendisine tehdit olarak gördüğü, eşitlikçi, sosyalist, işçi/emekçi dostu , sağlık sigortası ve işçi ücretleri açısından insani ama piyasa karşıtı görüşleri olan Sanders, bir tarafta tüm bu sıfatların başına “biraz” ekleyeceğimiz, Trump’ı yenmek için herkese hitap etme derdinde olan Biden. 

Demokrat Ulusal Kurultay, 13-16 Temmuz tarihleri arasında yapılacak.

Cumhuriyetçi Ulusal Kurultay ise 24-27 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek. Kesin adaylar bu tarihlerden sonra belli olacak.

Yurt içi Gelişmeler

Yurt içi piyasalarda ise Bahar Kalkanı operasyonu ve etkileri geride bırakıldı, küresel dertlere ortak olduk.

Rusya ile yapılan görüşme varılan uzlaşmanın piyasalara olumlu/olumsuz bir etkisi olmadı. Koronavirüs etkisiyle ile küresel piyasalara paralel seyirler izliyoruz. Trendin yukarı yönlü olduğunu, ancak değerlendirmelerin özellikle dolar bazlı yapılması gerektiğini ve bu açıdan resmin sanıldığı kadar iyi olmadığını belirtmekte fayda var. Uzun vadede endeksin hâlâ ucuz olduğunu söyleyebiliriz. 

Altın fiyatlarındaki yükselişin, hem Dolar/TL’den hem de virüs endişeleriyle yükselen ons  altından kaynaklandığını belirtelim, tarihî zirvelerde turlayan gram altında destek 312, direnç 346.

Önemli Göstergeler ve Pariteler:

Bist100: 103.208

Dolar/TL: 6,13

Dolar Endeksi: 95,70

Ons altın/Dolar: 1.664

Türkiye CDS Primi: 413 

Türkiye MSCI Endeksi: 23,80

SP 500: 2.746

Nasdaq 100: 7.948

Brent Petrol/USD: 37

ABD Ham Petrol/USD: 33

Ümraniye masöz escort
Göztepe masöz escort
Aksaray masöz escort

YORUMLAR YAZ
eskort Mecidiyeköy eskort Şişli eskort Bakırköy eskort Halkalı eskort Avcılar eskort Şirinevler eskort Bahçeşehir eskort Taksim eskort Beşiktaş eskort Kartal eskort Kadıköy eskort Ümraniye eskort Anadolu Yakası eskort Maltepe eskort Beylikdüzü eskort Pendik eskort Avrupa yakası eskort Adana eskort Kocaeli eskort Antalya eskort Gaziantep eskort beşiktaş eskort ataköy