Düşündük, Taşındık ve ABD’ye Kaçtık!

Bist100’ün yaklaşık 1 yıldır tadı tuzu yok. Yapılan yorumlar gidişat hakkında iki olasılığa işaret ediyor:

Döviz geliri olan ve endekse uymayan hisseler bile bu kötü gidişten nasibini alıyorlar.

1- Seçim riski sona erdi, veriler düzeliyor, en kötüsü geride kaldı, bu sene içinde yeni bir ralli beklenebilir.

2- Makroekonomik verilerdeki bozulma had safhada, ekonomi alanında başımıza gelenler dış mihraklardan kötü bir dizi kararın sonucu. Kısa vadede Bist100’de trendin değişeceği yok. Kendimize yeni maceralar arayalım.

Hayatı zaten bir macera olarak gören Para Takipçisi 2018 Ekim ayı içerisinde bu kötü gidişatı başarılı şekilde öngörmüş ve portföyünü bu duruma göre güncellemişti.

100 bin TL üzerinden oluşturduğumuz mütevazı ve model portföyümüzü bu sayfadan inceleyebilirsiniz, tabii ki mevzuat gereği yatırım tavsiyesi olmanın yakınından bile geçmiyoruz.

Döviz işlemlerinden ve mevduat faizi ile tatmin olmak bilmeyen, açgözlü Para Takipçisi, yüksek hayatta kalma becerisiyle hemen rakipleri arasından sıyrıldı, süratle yeni normale alıştı ve kendine yeni mecra buldu.

Bu sürecin o kadar kolay olmadığını söylemekte fayda var. Lakin Türkiye’deki yatırım araçlarını daha önce pek çok sefer incelemiş ve dişe dokunur bir kâr marjı yakalayamayacağımızı defaten ifade etmiştik.

Bizi bu karara iten durumu sizler için özetleyelim.

Her ne kadar Vaşington’daki görüşmelerden sonra Sayın Albayrak’ın, yerli bankalara, faiz oranlarını yukarıya çekmeleri konusunda izin verdiği ekonominin arka sokaklarında konuşulsa da bu ve benzeri tedbirlerin mermi yarasının üzerine gazlı bez basmaktan öteye bir faydası yok.

İşsizlik 9 yılın zirvesinde, enflasyon sepetine komik kalemler eklenerek ve geçici tanzim satış noktaları açılarak yüzde 20’nin altına çekilse de manşet enflasyon hâlâ yüksek enflasyon bölgesinde, gıda enflasyonu için Fatiha okumaya az kaldı. Dış borç yükü ve stoku yine rekor seviyelerde, iç borç/GSYH oranı ve toplam borç seviyesi tarihî rekorlara gidiyor.

Özel Sektör Dış borç rakamları da çok yüksek

Mevduat ve kredi faizleri yatırıma ve büyümeye engel

Hükümet bankalara son açıkladığı reform paketi ile 28 milyar TL daha borçlanma imkânı sunuyor, Merkez Bankasına Hazineden her yıl Nisan ayında aktarılan kârın transfer tarihi Ocak’a çekilse de MB’nin özellikle oynak kura müdahale etmesini sağlayan rezervlerinde tehlikeli bir azalma görülüyor.

Yıllardır Türkiye’nin reklam yüzü olan yüksek büyüme cephesinde de işler hiç iyi gitmiyor, 2018 son çeyrek büyümesi eksi 3’te, yıllık büyüme ise 2,6’da kaldı. İyi denebilecek tek husus cari açık da bir önceki yazımızda açıkladığımız üzere azalan üretime paralel olarak daralıyor.

Uluslarlarası Yatırım Pozisyonu manzarası her geçen gün kötüleşiyor.

Manzara hiç iç açıcı değil ve bu manzara Para Takipçisi’ni bir karar almak zorunda bıraktı. Makroekonomik verilerde düzelme gözlenene, dolayısıyla şirketler kendilerini toparlayana ve katma değer yaratarak üretimlerini dolayısıyla bilançolarını düzeltene kadar gelişmiş ekonomilerin endeksleriyle meşgul olacağız. Örneğin ABD ve Almanya endeksleri.

Söz gelimi ABD’deki manzaraya bakarsak; küresel toparlanma beklendiği seviyede ve ivmede olmadığı için FED’in ürkek adımlar attığı, enflasyonun yavaş yavaş kıpırdanmaya başladığı, işsizlik seviyesinin 2008 Krizi’nden beri en düşük seviyelere geldiği, işsizlik maaşlarında ve tarım dışı istihdam seviyesinde gözle görülür bir düzelme olduğu, büyümenin krizden çıkmış bu çapta bir ekonomi için kabul edilebilir olduğu bir makro görünüm mevcut. Yabana atılır gibi değil.

Büyüme/ABD

Tüketici Güven Endeksi ABD

İmalat PMI ABD, sadece bu veri pek iyi değil

Tarım Dışı İstihdam ABD

Para Takipçisi bu değerlemeleri yabana atmadı. ABD endekslerinde ve hisse senetlerinde yatırım kararı aldı.

Yaklaşık bir aydır devam eden süreç pek çoğumuz için uzak olabilir. Bunu okuyan birçoklarımız “Daha burada borsa hesabım yok, bir de orada mı oynayacağız.” diyebilir. Oysa bu site ve bu yazılar tam da bunu söyleyenler için kuruldu.

Yapacağınız tek şey bankanıza gidip “yurt dışı yatırım hesabı açtırmak”. Komisyon ve bedeller yüksek diyenlere cevabımız, söz konusu bile olamaz.

En büyük avantajı ise paranızı mecburen dolara çevirmeniz ve bu şekilde yatırım yapmanız. Hisse değer kaybetse bile elinizde dolarınız duruyor. Yurt içi piyasalarda dolar yükseldiği takdirde hem hisse değerlemesinden hem de dolardan kazanabiliyorsunuz.

Adını ilk defa duyduğunuz, ne iş yaptığını bilmediğiniz hisseleri aramanıza gerek de yok. Cep telefonu markanıza, araba markanıza, ayakkabı markanıza, silah markanıza, televizyon, bilgisayar ya da tüm elektronik eşya markalarına, şampuan ya da kozmetik ürünlerinize yatırım yapabilirsiniz.

Sosyal medya platformlarının tümüne yatırım yapabilirsiniz. “Aldı başını gitti” ya da “10 yıl önce bu mu vardı?” diyeceğiniz tüm markalar önünüzde…

Başkan seçildikten sonra Trump birçok krize neden olsa da SP500, Nasdaq100 ve NYSE Composite tarihî zirveleri görüyor. Ne de olsa kendisi de iş insanı.

Şirketlerin inanılmaz piyasa değerleri düşünüldüğünde küçük yatırımcının kaybetmesinin önemli nedenlerinden birkaç spekülatörün keyfine göre indir-kaldır hareketleri de imkânsız hâle geliyor.

Söz gelimi Apple firmasının 2018 geliri 266 milyar dolar. Türkiye’nin 2018’deki milli gelirinin yaklaşık üçte biri. Bu şirketin piyasada yaklaşık 5 milyar hissesi var ve hisse başı fiyat 203 dolar. Kim bu hisseyi kaldıracakmış, şaşarım.

Para Takipçisi eldeki verilerle en rasyonel kararı vermeye çabalar ve genellikle başarır.

ABD’de yatırım yapma kararı da riskten kaçınmanın bir başka yoluydu ve doğru karardı. Genelde doğru kararlar aynı zamanda zor olanlardır. Bu karar burada anlatıldığı gibi kolay alınmadı tabii. İşimiz gereği uzun zamandır takip ettiğimiz ABD ekonomisi ve endeksler hakkında aylar süren araştırma/okumalar yapıldı ve bu karar verildi.

Ve ne yazık ki yaptığımız değerlendirme, Bist100’deki bu belirsizlik ve düşüş trendinin devam edeceğini ve yurt içi piyasadaki diğer yatırım araçlarının paranızı korumaktan öte işe yaramayacağına işaret ediyor.

Herkese bol kazançlar…