Türkiye’de seçimden sonra hava sıcaklıkları mevsim normallerine gelmişti.
Özellikle G-20’den gelen serin hava dalgası ve ABD-Çin gerginliğinin karşılıklı açıklamalarla düşüşe geçmesi sonrası dolar’dan Bist100’e, enflasyondan euro’ya bahar geldi.
Bakalım, geçtiğimiz hafta neler olmuş…
1 Temmuz 2019 Pazartesi sabahı piyasalar çok iyi başladı zira G-20 Zirvesi’nde Trump’ın sözlerini biraz cımbızlayan biraz da allayıp pullayan ve “Türkiye’ye canım feda olsun” kıvamına getiren medyamızın olumlu haber bombardımanı ile Bist100 endeksi uzun zamandır hasret kaldığı yükselişe kavuştu.
Uzun zamandır 87-95 bin arası gidip gelen endeks bir günde yüzde 4’e yakın yükseldi ve hafta içinde 100 bin seviyesini geçti, 100 bin üzerinde kalıcı olamayan endeks Cuma günü 99.600 seviyesinden kapandı. Bankalar dışında bu yükselişten nemalanan bir hisse tespit edemediğimizi belirtelim. Takip seviyemiz 100 bin 600.
Tabii ki endeksle birlikte pek çok hissede yükselişler görüldü ama kalıcılıktan uzak bu çıkışlar kanaatimizce pek çok küçük yatırımcı için porno film gibi olmalı; izlemesi güzel ama denemeye kalkmamalı.
Pazartesiden bu yana en çok dikkat çeken gelişme ise Dolar/TL’de meydana geldi. S-400 sorununun ABD ile şimdilik halledildiği yönünde gelen haber akışı sonrası hafta içinde 5,60 altına gelen kurun son değeri 5,62; takip ettiğimiz seviye psikolojik bir hâl alan 5,60 olmaya devam ediyor.
7-14 Haziran haftasına ait verilere göre DTH hesapları (Türkiye’de gerçek ve tüzel kişilerin döviz hesapları) 185 milyar doların üzerinde, bu paranın toplam mevduata oranı yüzde 55’in üzerinde. İki hafta geriden gelen bu veriye bakıp yorum yapmak için henüz erken ama dövizdeki yükselen trendin kırıldığını söylemek için de bir hayli erken.
Gelelim büyük resme…
G-20’de kriz çıkarmayan Trump, Çin ile ilgili olumsuz bir beyanatta bulunmayınca küresel endekslerde de yükselişler gözlemlendi. Tarihî rekorlar gördüğümüz SP500 ve Dow Jones endekslerinde işler hiç de fena değil.
Önceki yazılarımızı takip edenler bilir, yılbaşından beri takipçilerimizin dikkatini ABD endekslerine çekmeye çalışıyoruz zira Trump’ın yapmayacağı tek şey piyasaların istemediği bir adım atmak.
Benzer şekilde Brexit tartışmaları ile Aralık 2018’de 6700’lü seviyelere kadar gelen İngiltere’nin FTSE100 endeksi tarihî zirvelerine yakın, 7500 seviyesinde hareketine devam ediyor. Yani siyasi ve ekonomik anlamda büyük bir değişime gebe olan Ada’da bile işler tıkırında.
Hatırlarsınız, Avrupa Komisyonu geçtiğimiz dönemde bir anlamda tahvil krizi içinde olan ve toplam borç yükü sebebiyle sıkıntılı süreçlerden geçen İtalyanların bütçesini iki sefer reddetmişti. İtalyan hükümetinin bu hafta sunduğu bütçenin Avrupa Komisyonu’nu ikna etmesinin ardından, İtalyan banka hisseleri toparlandı.
Avrupa’da hisseler genel anlamda yatay, İtalya’ya bütçesi nedeniyle yaptırım uygulanmayacağına karar verilmesi ardından son bir yılın en yüksek seviyelerinde.
DAX ve CAC 40 sakin, FTSE ve IBEX 35 yükselişte.
ABD-İran gerilimi küresel risk iştahını azaltsa da kriz şimdilik donduruldu.
Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi (SSEC), kritik seviye olarak nitelediğimiz 3.000 puanın üzerinde. Nisanda 3200’lü seviyelerine kadar geldiğini ama Trump’ın en etkili silahını (Twitter) kullanmasıyla gerilediğini not edelim.
Hindistan’da Sensex endeksi 39.862 puanda. Tarihî zirvelere oynayan bir başka endeks Sensex, Doğu’dan yeni bir güneş doğuyor. Hindistan’ın pek çok alanda gösterdiği gelişmelere hepimiz aşinayız, finans piyasaları da bu gelişmeye/büyümeye eşlik ediyor gibi.
Bir güzel haber de ABD’den geldi. Hepimizin beklediği ABD’de tarım dışı istihdam Haziran’da tüm beklentilerin üzerinde geldi. Çalışma Bakanlığının verilerine göre tarım dışı istihdam 224 bin artarken işsizlik oranı % 3,6’dan % 3,7’ye çıktı.
Binde birlik değişim, söz konusu ABD gibi bir dev olunca inanılmaz bir etkiye sahip, öyle ki Dolar Endeksi açıklanan veri sonrası 97’yi aştı, şu an değeri 97,17’de.
Bu verinin bir diğer önemli etkisi de şu, piyasada Temmuz toplantısında faiz indireceği yönünde ortak görüş oluşmaya başlayan FED’in elini kuvvetlendirebilir. Zira Türkiye’ye benzer şekilde ABD’de faizler konusunda hükümet, daha doğrusu Trump, ile Merkez Bankası arasında görüş ayrılığı var.
G-20 iyi geçti, ABD istihdam verisi iyi geldi, ABD ikinci çeyrek büyüme verisi beklendiği kadar güçlü gelmese de FED havayı koklayıp faiz indirirse Dolar/TL kuru için olumlu bir gelişme olacaktır. Özellikle gelişen piyasalara para girişi hızlanabilir, bu sayede yeni ralliler görebiliriz.
Enflasyon, işsizlik, iç ve dış borç, takipli krediler, yüksek kur, raydan çıkmış bütçe açığı gibi makro ekonomik verilerde hiçbir düzelme olmasa dahi bu olumlu hava en azından piyasalarda bir süre olumlu bir etki yaratabilirdi. Havalar serinlemeye başlamıştı.
Ta ki cumartesi sabahı Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya görevden alınana kadar.
Yeniden çöl sıcakları gelecek gibi…