Altın, Dolar/TL, Euro/TL ve Petrol’de Son Durum

Dünkü yazımızda uluslararası ilişkiler alanında meydana gelen son gelişmeleri değerlendirmiş ve bu gelişmelerin piyasalara olası etkilerinden bahsetmiştik.

Bugün de biraz içeriye bakalım ve son dönemde meydana gelen gelişmeleri değerlendirelim.

Bist100 üvey evlat olduğundan değerlendirmeye dâhil edilmedi. Zira 22 mayısta 83 bin seviyelerine kadar düşen endeks, an itibarıyla 94 bin seviyesini aşmış olsa da iç açıcı bir trende sahip görünmüyor. Geçen seneden beri ufak ralliler dışında kalıcı bir yükseliş göremediğimiz endekse mesafeli durmaya devam ediyoruz. Amerika Merkez Bankası FED’in olası bir faiz indiriminde parlaması mümkün görünmekle birlikte kendimize bir hikâye ortaya koyamadığımızdan mantıklı ve kalıcı bir yükseliş beklemiyoruz.

Tabloya bakacak olursak, son bir ayda ana akım yatırım araçlarında farklı trendler oluşmuş durumda.

Öyle ki seçimin iptal edilmesinden sonra 6,20 üzerine kadar gelen Dolar/TL, doğruluğu teyit edilmemiş olsa da bayram öncesinde siyaset koridorlarından S-400’lerle ilgili gelen olumlu haber akışı sayesinde önce 5,90 altına ardından geçtiğimiz hafta içinde 5,80 altına kadar geldi. An itibariyle 5,82 ve son 1 ayda yüzde 4’e yakın değer kaybetti.

Döviz denince akla her zaman dolar geliyor ama dünya çapında en çok kabul gören ve kullanılan 2. para birimi Euro. Euro/TL’de de benzer hareket söz konusu, yüzde 3 düşüş var. Euro’dan bahsetmemizin sebebi şu: Cuma gün Türkiye’nin petrol ve doğal gaz aramak için Doğu Akdeniz’e sondaj gemisi göndermesine Yunanistan tepki gösterdi. Yunanistan Başbakanı Çipras bu durumun Türkiye için sonuçları olabileceğini söyledi.

Kıbrıs konusunda yaşanan gerginlikle ilgili bir açıklama da Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’den geldi. Juncker, Ankara’nın sert bir eylemle karşı karşıya kalabileceğini söyledi. Juncker, “Türkiye’nin Kıbrıs karasularında yaptığı kabul edilemez” dedi. Bu zamana kadar tek derdimiz Trump ve Rusya olduğundan AB’yi göz ardı ettik ama AB en büyük ticaret ortağımız ve devam eden görüşmeler söz konusu. Kıbrıs konusunda karşılıklı açıklamaların sertleşmesi durumunda artık doları bırakıp euro’ya odaklanabiliriz. Para Takipçisi’nden söylemesi…

Son dönemde petrol fiyatlarını etkileyen en önemli faktör ise Hürmüz Boğazı’nda geçtiğimiz hafta meydana gelen gelişmelerdi. Öyle ki tanker gemilere saldırılar ardından İran’ın bir ABD iha’sını düşürmesiyle gerginlik had safhaya ulaşsa da 23 haziran sabahı Trump, önce kameralar karşısına geçip karşı saldırı emrini iptal ettiğini söyledi, sonra da Amerika’yı bir kenara bırakıp “İran’ı yeniden harika yapalım!” diyerek zeytin dalı uzattı. Bu yorumun altına “Sana ne İran’dan?” diyenler olabilir ama dünkü yazımıza bakarsanız İran’ın şu an ekonomik anlamda hiç de iyi bir durumda olmadığını ve bu durumun sorumlusunun da yaptırımlar uygulayan ABD olduğunu ifade etmiştik. Petrol (Brent) fiyatları son bir ay içinde yüzde 8 düştü. En azından enflasyon ve cari açık açısından iyi bir haber.

FED’in faizleri sabit tutması ve art arda gelen güvercin açıklamalardan nasibini alan dolar endeksi de son bir ayda yüzde 2’nin üzerinde değer kaybetti. Güncel değer 95,65. 2002 ortasında 130’ları görmüştük.

Aynı zamanda ABD 2 ve 10 yıllık tahvil faizleri de sert düştü. 10 yıllık tahvil faizi yılbaşından beri düzenli düşüyor zaten, ama geçtiğimiz hafta 2,05’e kadar geldi. Bunun anlamı şu: Fon yöneticileri ABD’de piyasalarda hareket ya da faizlerde artışı beklemediklerinden fonlarını tahvil piyasalarından çekiyor ve daha iyi kazanabilecekleri yerlere gidiyorlar. Bu yerler genelde gelişen piyasalar oluyor. Türkiye gibi…

Geldik dananın kuyruğunun koptuğu yere… Ons altın son bir ayda 1274 dolardan 1403 dolara kadar yükseldi. Geçen haftaki hareketlerle yüzde 10’luk bir artış yaşadı ve iç piyasada gram altın fiyatını 262 TL’ye kadar yükseltti. Bu esnada doların yüzde 4 düşüş yaşadığını not edelim. Öyle ki ons altın fiyatı sabit kalsa dahi Dolar/TL’nin 6 üstüne atması; hatta 6,20 seviyesine gelmesi durumunda gram altının 280 TL olması gerekiyor. Bu durum arzu edilen bir durum olmasa da hazırlıklı olmakta fayda var.

Ayrıca yurt içi altın fiyatlarının Dolar yükselmediği zamanlarda da yükseldiğini görmek dünyanın önemli altın ithalatçılarından Türkiye için de olumlu bir gelişme.

Öte yandan ABD tahvil piyasasından çıkan fonların gelişen piyasalara aktığı kadar aktıkları bir başka güvenli liman daha var: Altın. Kısaca 2011’de 1912 dolara kadar yükselen ve geçtiğimiz hafta 6 yıllık rekorunu kıran ons altın yatırımcılara göz kırpmaya başladı diyebiliriz. Bir süredir işaret ettiğimiz üzere altın 2019’da parlamaya devam ediyor. Duymayan var mı?

Para Takipçisi’nden söylemesi…